13 Haziran 2015 Cumartesi

Mürettip Osman Refik İşcen Mürettipler Grevini anlatıyor!


1923 MÜRETTİPLER GREVİ'NİN YAŞAYAN TANIĞI VE EMEKÇİSİ İLE İLGİLİ 1966 YILINDA YAYIMLANAN HABER


1923'teki Mürettipler Grevi'ne katılan işçilerden birisi, Osman Refik İşçen'dir. Aşağıda 1966 yılında Ankara'daki Bayram gazetesinde çıkan onunla ilgili haberin tam metnini bulacaksınız. Arşivin tozlu sayfalarından buraya özgür erişim için aktaralım. 
Eskiden bayram günlerinde basın emekçilerinin de tatil yapması için kazanılmış bir hak olarak gazeteler çıkmaz, yerine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Bayram Gazetesi çıkartırdı. İstanbul, Ankara gibi illerde ayrı olarak basılırdı. Bu haber Ankara'daki baskıdadır.

Kaynak: Bayram Gazetesi, Ankara, 24 Ocak 1966, sayfa 7.



1893'ten 1966'ya Kadar!

Osman Ustanın elleri 72 yıldır harf dizmektedir. Osman Ustanın ciğerleri 72 yıldır kurşun zehiri solumaktadır. Ve Osman Usta hala çalışmak zorundadır. Çünkü Osman Ustanın 250 lira emekli aylığı geçimine yetmemektedir. Osman Ustanın yaşamı sabah elinize aldığınız gazeteyi size ulaştırmak için çaba gösteren rotatif yağlayıcısından haber yazarına, düzeltmeninden sorumlu müdürüne kadar tüm gazeteci ve basın sanayii işçisini bekleyen yaşamdır: Yıllarca sömürülmek ve bir gün «Himayeye alınmak.»

O. Refik İşcen, yurdumuzda yapılan ilk greve katılan ve bugün sağ olan 3 kişiden biridir. Hayatta kalan bu 3 işçi bugün çeşitli gazete ve matbaaların himayesi altında yaşamaktadır.



90 YAŞINDA 

ELİNDE HALA «ÇİFT» VAR


Osman Refik İşcen, 1875 yılında Osmanlı Devletinin Tuna ilinde doğmuştur. Bir süre sonra İstanbul'a göçen Osman Refik İşcen (Osman Usta) 18 yaşında iken Beyazıt'taki “Şirket-i Sahafiye Matbaası”na dizgici olarak girmiştir.

Osman ustanın elleri 72 yıldır harf dizmektedir.

Osman Ustanın ciğerleri 72 yıldır kurşun zehiri solumaktadır.

Ve Osman Usta hala çalışmak zorundadır.

Çünkü Osman Ustanın 250 lira emekli aylığı geçimine yetmemektedir.




HİMAYEYE ALINMAK

Rüzgarlı Sokaktaki matbaalardan birinde çalışmakta olan Osman Refik İşcen'e göre matbaada ne iş yaptığını sorduğum zaman bir süre düşündü ve “arapça harfleri dizerim” dedi. Daha sonra durdu ve ekledi, “Matbaa beni himayesine aldı.”

Zaman, Dersaadet, Tasvir-i Efkar, Tercüman-ı Hakikat, Malumat ve Servet Gazetelerinin baş dizgiciliğini yaptıktan, 72 yıl gece elle harf dizdikten, gündüz sayfa dağıttıktan ve yüzlerce usta yetiştirdikten sonra, “Himayeye alınmak.”

Osman Ustanın bugünkü yaşamı, sabah elinize aldığınız gazeteyi size ulaştırmak için çaba gösteren rotatif yağlayıcısından haber yazarına, düzeltmeninden sorumlu müdürüne kadar tüm gazeteci ve basın sanayii işçisini bekleyen yaşamdır.

Yıllarca sömürülmek ve bir gün «Himayeye alınmak.»



YURDUMUZDAKİ İLK GREV

Osman Refik İşcen yurdumuzda yapılan ilk greve katılan ve bugün hayatta olan üç kişiden biridir. İkdam Gazetesi sahibi Ahmet Cevdet'in beden işçileri için “Bunlar kapıdan kovsan bacadan düşer” demesi üzerine başlayan grevi, Osman Usta şu şekilde anlattı:

Ahmet Cevdet'in bir mesele üzerine beden işçileri hakkında bu sözleri söylemiş olması, grev yapmamız için yetti. Hemen o akşam 'Mürettibin Osmaniye' cemiyetinde bir toplantı yaptık ve ertesi gün hiçbirimiz matbaalara gitmedik. İkdam, Tercüman-ı Ahval, İleri, Sabah ve Tanin Gazeteleri çıkamadı.

Zamanın valisi Haydar Bey'e başvurarak Haber adında bir gazete çıkarmak için izin aldık. Teşebbüs matbaasında beden işçileri olarak bir gazete çıkarmaya başladık. Sabahlara kadar elle diziyorduk, sabah gün ışırken köprü başında ve Bab alide gazeteleri kendimiz satıyorduk. Haber gazetesini beden işçileri olarak 16 gün çıkardık. 17. gün Ahmet Emin Yalman ile Hüseyin Cahit Yalçın, 'Mürettibin Osmaniye Cemiyetine' gelerek anlaşma teklif ettiler. Bu bir çeşit özür dileme idi. Türkiyede ilk toplu sözleşmeyi de o gün yaptık. ”

İLK TOPLUSÖZLEŞME

Osman Usta yapılan ilk toplu sözleşmenin hükümlerini şu şekilde sıraladı:

1- İşçiler günde en çok sekiz saat çalışacaklar.
2- Sekiz saatten fazla çalıştırılan işçilere dört saate kadar, dört saatlik fazla mesai ücreti verilecek. Dört saatten fazla çalıştırılan işçilere ise sekiz saat fazla mesai ücreti verilecek.
3- İşçilerden birisi hastalanırsa doktor ve ilaç parasını patron verecek.
4- Ölen işçilerin cenazeleri işveren tarafından kaldırılacak.”

İŞKOLUNDA İLK TOPLU SÖZLEŞME

Osman Ustanın katıldığı grev sonunda yapılan toplu iş sözleşmesi Türkiye'de iş kolu seviyesinde yapılan ilk toplu sözleşmedir. Bu sözleşmenin kapsamına o zaman İstanbul'da çıkan bütün gazeteler girmiştir.

Bu greve katılanlardan bugün Osman Ustadan başka hayatta olan iki kişi daha vardır. Ve onlar da bugün «Himayeye» alınmışlardır. O zamanki İkdam gazetesinin dizgicilerinden Uzun Ömer, Cumhuriyet gazetesinin «Himayesinde»dir. Tikveşli Hasan ise Bab ali'de bulunan bulunan Erenler matbaasının «Himayesinde»dir.

Osman Usta bugün 90 yaşındadır, evli ve üç çocukludur. 1960 yılında Türk Dil Kurumu Matbaasından emekliye ayrılmıştır. 72 yıldır sömürülen gücünü henüz yitirmemiştir.

«Himayeye alınmadan» yaşamak için bugünün gazetecilerine ve basın sanayii işçilerine tek sendika çevresinde toplanmayı salık vermektedir.

Sertaç TÖZÜN

(ULUS YAZARI)

Foto: Mustafa TÜRKYILMAZ








1 yorum: